Özgün Makale

Birinci Basamak Sağlık Kuruluşuna Başvuran Bireylerde Beslenme Davranışları ile Uyku Kalitesi Arasındaki İlişki

10.4274/jtsm.galenos.2020.93064

  • Hilal Şahin
  • Arzu Yıldırım
  • Rabia Hacıhasanoğlu Aşılar
  • Kadir Çebi
  • Demet Güneş

Gönderim Tarihi: 12.06.2020 Kabul Tarihi: 06.11.2020 J Turk Sleep Med 2020;7(1):29-39

Amaç:

Bu araştırma, birinci basamak sağlık kurumuna başvuran bireylerde beslenme davranışları ile uyku kalitesi arasındaki ilişkiyi belirlemek amacı ile yapıldı.

Gereç ve Yöntem:

Tanımlayıcı ilişki arayıcı özellikte olan bu araştırma Erzincan il merkezinde bulunan üç aile sağlığı merkezine herhangi bir nedenle başvuran bireylerle (s=316) Eylül-Kasım 2018 tarihlerinde yapıldı. Veriler Tanımlayıcı Soru Formu, Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği Beslenme alt boyutu ve Pittsburg Uyku Kalitesi İndeksi ile toplandı. Bireylerin boy ve kilo ölçümleri yapıldı.

Bulgular:

Bireylerin %63,6’sının uyku kalitesinin kötü ve Beslenme alt boyutu puan ortalamasının 16,64±4,41 olduğu belirlendi. Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi toplam puan ortalaması ile Beslenme alt boyutu puan ortalaması arasında negatif yönde çok zayıf düzeyde anlamlı bir ilişki belirlendi [r=-0,196 (%95 güven aralığı -0,297)-(-0,085)].

Sonuç:

Bu araştırmada bireylerin yarıdan fazlasının uyku kalitelerinin kötü ve sağlıklı beslenme davranışlarının orta düzeyin üzerinde olduğu saptandı. Bireylere kötü uyku ve olumsuz beslenme davranışlarına neden olan faktörleri önlemeye yönelik sağlık profesyonelleri tarafından eğitim programları düzenlenmesi önerilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Aile Sağlığı Merkezi, uyku kalitesi, beslenme davranışı, sağlık profesyonelleri

Giriş

Sağlıklı bir yaşamın sürdürülmesinde ve yaşam kalitesinin artırılmasında sağlıklı yaşam biçimi önemli rol oynamaktadır. Sağlığın temel taşı olan yeterli ve dengeli beslenme, fiziksel sağlığın yanı sıra ruhsal sağlığın da iyileşmesini desteklemektedir. Bu doğrultuda amaç, yaşam boyu tüm bireylerin sağlığının korunması ve geliştirilmesi, yaşam kalitesinin artırılması ve sağlıklı beslenmeyi de içeren sağlıklı yaşam biçiminin benimsenmesini sağlamaktır (1).

Yaşamın önemli bir parçası olan kaliteli uyku, bedensel ve zihinsel işlevlerin iyileştirilmesine  ve dolaylı olarak yaşam kalitesine ve genel sağlığa katkıda bulunmaktadır (2). Uyku kalitesi ve süresi kültürel, sosyal, psikolojik, davranışsal, patofizyolojik ve çevresel faktörlerden etkilenmektedir (3). İyi uyku kalitesine ulaşmak için en etkili yol, sağlıklı beslenmenin teşvik edilmesi ve fiziksel aktivitenin artırılması gibi sağlığı koruma ve geliştirmeye yönelik önerileri içeren davranışsal ve çevresel eğitimlerin bir arada yürütülmesidir (4). Uyku süresi, kalitesi ve alışkanlığı ile beslenme arasında karmaşık bir süreç mevcuttur (5). Uzun süre boyunca yaşanan uykusuzluğun besin alımı, enerji harcaması ve obezite üzerinde etkileri bulunmaktadır (6). Kısa uyku süresi, anoreksijenik hormon seviyelerinin azalmasına ve oreksijenik hormon düzeylerinin artmasına neden olarak karbonhidrat içeriği yüksek besin seçimini, iştahı ve açlığı tetiklemektedir (7). Dolaşımdaki leptin seviyesinin azalması, uzamış açlık durumuna adaptasyonu destekleyen enerji harcamasını azaltan noröendokrin sistem için etkili ve kritik bir sinyaldir. Grelin seviyesinde görülen öğün öncesi artma ve öğün sonrası azalma, açlık ve yeme ihtiyacı üzerinde grelinin fizyolojik rolünü ortaya koymaktadır (8). Mide, kalp, böbrek gibi hayati organların fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için gerekli olan grelin, aynı zamanda leptin ve insülin salınımını düzenleyerek iştahın oluşmasına etki etmektedir (9).

Uyku, biyolojik ve davranışsal mekanizmalar yoluyla besin ögesi ve besin alımının yanı sıra total enerji alımını da etkilemektedir (5). Sağlıklı yetişkinlerde makro ve mikro besin ögeleri ile tüm besin alımının uyku üzerinde etkisi olduğu bildirilmektedir (10). Glisemik indeksi yüksek karbonhidrat içeren öğünlerin tüketilmesinin (11) uyku düzenleyici hormon olan serotoninin prekürsörü triptofanın salınımını artırması yoluyla uykuya geçiş süresini azalttığı saptanmıştır (12). Beslenme gibi yaşamın önemli bir parçası olan uykunun besin seçimi üzerinde etkileri olduğu bilinmektedir. Yapılan araştırmalar uyku süresi kısa olan bireylerin yağ ve rafine karbonhidratlardan zengin, sebze içeriği düşük öğünleri düzensiz bir şekilde tükettiğini ortaya koymaktadır (12). Uyku yoksunluğu, yemek için fazla zaman ve fırsatın olmaması, psikolojik rahatsızlıklar, yemek yemenin ödül olarak algılanması, uzun süre uyanıklığın getirdiği fazla enerji ihtiyacı ve değişen iştah hormonları gibi nedenler ile yüksek kalorili besinlerin tüketilmesine yol açmaktadır. Modern çağın obezojenik gıdalara ulaşılabilirliği kolaylaştırması da bu durumu desteklemektedir (13).

Bu bilgiler doğrultusunda bu araştırma birinci basamak sağlık kuruluşuna başvuran bireylerde beslenme davranışları ile uyku kalitesi arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapıldı.


Gereç ve Yöntemler

Tanımlayıcı-ilişki arayıcı özellikte olan bu araştırmanın evrenini Erzincan il merkezinde bulunan Fatih, Mimar Sinan ve İnönü aile sağlığı merkezlerine herhangi bir neden ile başvuran bireyler oluşturdu. Araştırmada örneklem seçimine gidilmeyerek 18 yaş ve üzeri olan, herhangi bir fiziksel bozukluk (işitme, konuşma bozukluğu), zihinsel engellilik ve psikotik bozukluk gibi ciddi ruhsal bozukluğu olmayan araştırmaya katılmaya gönüllü 316 birey ile araştırma tamamlandı. Veriler, birinci ve beşinci araştırmacılar tarafından ilgili aile sağlığı merkezilerinin bekleme salonlarında yüz yüze görüşme yöntemi ile Eylül-Kasım 2018 tarihleri arasında Tanımlayıcı Soru Formu, Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi ve Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği Beslenme alt boyutu ile toplandı. Formların doldurulması ortalama 15-20 dakikada tamamlandı ve bireylerin boy ve kilo ölçümleri yapıldı.


Veri Toplama Araçları


Tanımlayıcı Soru Formu

Bireyleri tanımlayan (yaş, cinsiyet, medeni durum, eğitim durumu, çalışma durumu, gelir algısı, sağlık algısı, kronik hastalık varlığı, sigara kullanma durumu) dokuz sorudan oluşmuştur.


Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği (SYBDÖ)

Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği Walker ve ark. (14) tarafından geliştirilmiş, Esin (15) tarafından Türkçeye uyarlanmıştır. Ölçeğin kendini gerçekleştirme, sağlık sorumluluğu, egzersiz, beslenme, kişilerarası destek ve stres yönetimi olmak üzere her biri bağımsız da kullanılabilen altı alt boyutu olup, 48 maddeden oluşmakta ve bireyin sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını ölçmektedir. Likert özellikte olan ölçek, tamamı olumlu ifadelerden oluşmakta hiçbir zaman, bazen, sık sık ve düzenli olarak cevap seçenekleri bulunmakta ve 1, 2, 3, 4 olarak puanlanmaktadır. Bu araştırmada Beslenme alt boyutu kullanılmış olup bireyin öğünlerini seçme, düzenleme ve yiyecek seçimindeki değerleri belirlenmiştir. Beslenme alt boyutu puan aralığı 6-24 olup, puanın yükselmesi beslenme davranışlarının olumlu olduğunu göstermektedir. Beslenme alt boyutu iç tutarlık değeri 0,57 (15), bu araştırmada 0,78 olarak saptandı.


Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi (PUKİ)

Buysse ve ark. (16) tarafından geliştirilmiştir. İndeksin, Türkiye’de geçerliği ve güvenilirliği Ağargün ve ark. (17) tarafından yapılmıştır. PUKİ bir özbildirim ölçeği bir aylık bir zaman aralığındaki uyku kalitesi ve uyku bozukluğunu değerlendirmektedir. PUKİ’nin değerlendirilmesinde 18 madde puanlamaya katılır. PUKİ’nin öznel uyku kalitesi, uyku latensi, uyku süresi, alışılmış uyku etkinliği, uyku bozukluğu, uyku ilacı kullanımı ve gündüz işlev bozukluğu olmak üzere 7 alt boyutu vardır. Toplam PUKİ puanını 7 boyut puanının toplamı oluşturmaktadır. Her bir madde 0-3 puan üzerinden değerlendirilmekte ve toplam puan 0-21 arasında değişmekte olup, puanın yüksek oluşu uyku kalitesinin kötü olduğunu göstermektedir. Toplam PUKİ puanının ≤5 olması “iyi” >5 olması ise “kötü” uyku kalitesini göstermektedir. İndeksin Cronbach alfa katsayısı 0,80 olarak belirtilmiştir (17). Bu araştırmada ise 0,76 olarak belirlenmiştir.


Boy Ölçümü

Boy ölçümünde 0,5 cm duyarlıkla ölçüm yapan sabit stadiometre kullanıldı. Bireylerin boy ölçümü ayakta karşıya bakarak ve baş Frankfort düzleminde ayakkabısız, ayaklar topuklarla birlikte duvara değecek şekilde yapıldı.


Vücut Ağırlığı Ölçümü

Düz ve sert bir zeminde ±0,1 kg duyarlıkla ölçüm yapan bir tartı (DENSİ-S200) kullanıldı, bireylerin üzerinde minimum düzeyde giysi ile dik ve hareketsiz bir pozisyonda, hiçbir yerden kuvvet almadan ölçüm yapıldı.

Beden Kitle İndeksi (BKİ): Vücut ağırlığı (kg)/boy (metre)2; Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği obezite sınıflamasına göre hesaplanan BKİ; 18,5’ten az olanlar zayıf, 18,5- 24,9 arası olanlar normal, 25-29,9 arası olanlar fazla kilolu, 30 ve üzeri olanlar obez olarak değerlendirildi (18).


İstatistiksel Analiz

Verilerin normal dağılıma uygunluğu Shapiro-Wilk testi ile değerlendirildi ve verilerin normal dağılıma uygunluk göstermediği saptandı. Verilerin analizinde tanımlayıcı özellikler sayı, yüzdelikler, en az ve en çok değerler ile ortalama ve standart sapma olarak verildi. Verilerin analizinde ki-kare, Kruskal-Wallis Varyans Analizi, Mann-Whitney U testi ve Spearman korelasyon analizleri kullanıldı. Beslenme puanının PUKİ toplam puanı üzerine etkisi karıştırıcı faktörlere göre düzeltme yapılarak doğrusal regresyon analizi ile değerlendirildi. Tek değişkenli analizlerde p<0,10 değerine sahip değişkenler regresyon modeline dahil edildi. Kategorik değişkenlerin tamamı doğrusal regresyon analizine kukla değişken olarak alındı. Kurulan modelin doğrusal regresyon analizi için uygunluğu; artıkların normalliği için Shapiro-Wilk normallik testi ve Q-Q plot, çoklu doğrusallık için tolerans ve varyans şişirme faktörü ile değerlendirildi. Kurulan regresyon modeli için gerekli varsayımların sağlandığı görüldü. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS for Windows 22 paket programı kullanıldı ve p<0,05 anlamlılık düzeyi olarak kabul edildi.


Etik İlkeler

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İnsan Araştırmaları Etik Kurulu izini (30/08/2018 tarih ve 07/03 sayılı) ve Erzincan İl Sağlık Müdürlüğü’nden (07/09/2018 tarih ve 60443588-771 sayılı) yazılı izin alındı. Araştırmaya katılan bireylerden yazılı veya sözlü onam alınarak aydınlatılmış onam ilkelerine ve Helsinki Deklarasyonu’na bağlı kalındı.


Bulgular

Bireylerin 29,4’ünün (s=93) 31-42 yaş aralığında, %57,9’unun (s=183) kadın, %75,9’unun (s=240) evli, %34,2’sinin (s=108) okur-yazar/ilkokul mezunu, %59,5’inin (s=188) çalışmadığı, %60,8’inin (s=192) gelirini orta ve %49,7’sinin (s=157) sağlığını iyi olarak algıladığı, %65,5’inin (s=207) kronik hastalığının olmadığı ve % 72,5’inin (s=229) sigara kullanmadığı belirlendi (Tablo 1). Bireylerin yaş ortalamasının 43,67±14,98 (minimum: 20, maksimum: 90) yıl olduğu bulundu.

Bireylerin toplam PUKİ puan ortalaması 7,44±3,65 olup, Beslenme alt boyutu puan ortalamasının 16,64±4,41 olduğu saptandı. Bu araştırmada bireylerin öznel uyku kalitesi, uyku bozukluğu, uyku ilacı kullanımı ve gündüz işlev bozukluğu alt boyutlarının puan ortalamasının bir puanın altında, diğer boyutlarda bir puanın üzerinde olduğu belirlendi (Tablo 2).

Ayrıca bireylerin %63,6’sının uyku kalitelerinin kötü olduğu tespit edilmiştir (Şekil 1).

Spearman korelasyon analizine göre uyku latensi, uyku süresi, alışılmış uyku etkinliği, gündüz işlev bozukluğu alt boyutları ve PUKİ toplam ile Beslenme alt boyutu puan ortalaması arasında negatif yönde çok zayıf düzeyde anlamlı bir ilişki belirlendi (sırası ile; r=-0,168 p<0,01, r=-0,131 p<0,05, r=-0,126 p<0,05, r=-0,191 p<0,01). Öznel uyku kalitesi, uyku ilacı kullanımı alt boyutları ile Beslenme alt boyutu puan ortalaması arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı (p>0,05).

Bireylerin eğitim durumu, gelir algısı, sağlık algısı ve sigara içme durumuna göre Beslenme alt boyutu puan ortalaması arasında anlamlı bir fark bulundu (p<0,05, p<0,01). Sigara içenlerin içmeyenlerden anlamlı düzeyde düşük beslenme puan ortalamasına sahip olduğu belirlendi. Eğitim düzeyine göre farkı belirlemek için yapılan ileri analizde (U) okur-yazar olmayan grubun ortaokul mezunu grup hariç tüm gruplardan; okur-yazar/ilkokul mezunu olan grubun ise üniversite mezunu olan gruptan anlamlı düzeyde düşük beslenme puan ortalamasına sahip olduğu saptandı (p<0,01). Gelir algısına göre fark için yapılan ileri analizde (U), tüm grupların birbirinden farklı ve en düşük beslenme puan ortalamasına gelirini kötü algılayan grubun, en yüksek ise iyi algılayan grubun sahip olduğu saptandı (p<0,05). Sağlık algısı için yapılan ileri analizde (U) sağlığını iyi olarak algılayan bireylerin sağlığını orta ve kötü olarak algıladığını ifade edenlerden daha yüksek beslenme puan ortalamalarının olduğu bulundu (p<0,05). Yaş, cinsiyet, medeni durum, çalışma durumu, kronik hastalık durumu ve BKİ’ye göre Beslenme alt boyut puan ortalaması arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0,05) (Tablo 3).

Cinsiyet, çalışma durumu, sağlık algısı ve BKİ durumu ile uyku kalitesi arasında anlamlı bir ilişki belirlendi (p<0,05). Kadınların kötü uyku kalitesi oranının erkeklerden, çalışmayanların çalışanlardan anlamlı düzeyde yüksek olduğu bulundu. Sağlık algısına göre fark için yapılan ileri analizde kötü algılayan grubun, BKİ için yapılan ileri analizde obez olan grubun en yüksek oranda kötü uyku kalitesine sahip olduğu belirlendi. Yaş, medeni durum, eğitim durumu, gelir algısı, kronik hastalık durumu ve sigara içme durumu ile uyku durumları arasında ise anlamlı bir ilişki olmadığı saptandı (p>0,05) (Tablo 4).

Karıştırıcı faktörler olan cinsiyet, çalışma durumu, sağlık algısı, BKİ, medeni durum, kronik hastalık varlığı, gelir algısı, sigara kullanma durumu ve eğitim durumunun etkisi arındırılarak yapılan regresyon analizi sonucuna göre uyku kalitesi puanı üzerine beslenme puanının etkisi tespit edildi. Beslenme puanının PUKİ toplam puanı üzerine istatistiksel olarak önemli bir etkisi olduğu saptandı. Bireylerin beslenme puanları bir birim artınca PUKİ toplam puanının 0,138 puan azaldığı belirlendi.


Tartışma

Uyku sırasında bazı mekanizmaların besin ögelerinin etkilerini harekete geçirdiği düşünülmektedir (19). Beslenmenin uyku düzeni üzerine etkisi, elektroensefalogram parametreleri ve uyku/uyanıklık durumu göstergeleriyle saptanmıştır. Çeşitli makro ve mikro besinleri içeren diyetlerin uyku mekanizmasını etkileyebileceği belirtilmektedir. Karbonhidratlardan glikoz, protein yapı taşlarından triptofan ve trozin, yağ grubundan ise elzem yağ asitleri uykuyu etkileyen besin öğelerinin başında gelmektedir (20). Aynı zamanda kronik kısa uyku süresi, besin tüketimi veya iştahta artışa; diyet makro besin bileşiminde değişikliğe neden olarak obezite ve ilişkili hastalıkların görülmesine sebep olmaktadır. Bu değişikliklerin, kısa uyku süresi ile serum leptin düzeyinin azalması ve serum ghrelin düzeyinin artmasıyla ilişkili olabileceği de düşünülmektedir (21). Beslenme ile uyku kalitesi arasındaki ilişkinin mekanizmaları günümüzde tam netlik kazanmamıştır (19). Bu araştırma birinci basamak sağlık kuruluşuna başvuran bireylerin beslenme davranışları ile uyku kalitesi arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapıldı. Konu ile ilgili elde edilen sonuçlar ilgili literatür doğrultusunda tartışıldı.

Bu araştırmada bireylerin PUKİ toplam puan ortalamasının 7,44±3,65 ve %63,6’sının uyku kalitelerinin kötü olduğu belirlendi. Bu araştırma sonucuna benzer olarak Etiyopyalı yetişkinler ile yapılan araştırmada, bireylerin toplam PUKİ ortalamasının 6,96±3,34 olduğu ve %66,2’sinin uykusuzluk yaşadığı (22), toplumda yaşayan 55 yaş üzeri yetişkin bireyler ile yapılan bir araştırmada PUKİ puan ortalamasının 7,4 ve bireylerin %36’sının uyku kalitesinin iyi olduğu saptanmıştır (23). Bu çalışmadan farklı olarak Alman kökenli 9,284 birey ile yapılan bir araştırmada ise PUKİ puan ortalaması 5,00±3,37, genel popülasyonun %36’sının uyku durumu kötü olarak bildirilmiştir (24). Bu farklılıkta bireysel özelliklerin yanı sıra sosyo-ekonomik, kültürel ve coğrafik faktörlerin etkili olabileceği düşünülmektedir.

Bu araştırmada bireylerin beslenme puan ortalamasının 16,64±4,41 olduğu, diğer bir ifade ile olumlu beslenme davranışlarının orta düzeyin üzerinde olduğu saptanmıştır. Tayvan’da metabolik sendrom risk faktörleri ile sağlığı geliştirme davranışları arasındaki ilişkinin incelendiği bir araştırmada, 1,741 bireyin beslenme puan ortalamasının 12,1±2,6 olduğu tespit edilmiştir (25). Beslenme durumu, sağlıklı yaşam davranışları ve sosyal görünüş kaygısı arasındaki ilişkiyi belirlemek için 500 kişi ile yapılan bir araştırmada ise bireylerin beslenme
puan ortalamasının 20,04±3,82 olduğu bildirilmiştir (26). Bildirilen sonuçlar bu araştırma sonucu ile farklılık göstermekte olup bireysel, bölgesel ve kültürel özelliklerin bu farklılıkta etkili olabileceği düşünülmektedir.

Bu araştırmada PUKİ uyku latensi, uyku süresi, alışılmış uyku etkinliği ve gündüz işlev bozukluğu alt boyutları ve toplam puan ortalaması arttıkça beslenme puan ortalamasının azaldığı, beslenme puanları bir birim artınca PUKİ toplam puanının 0,138 puan azaldığı belirlendi (Tablo 5, Şekil 2). Öznel uyku kalitesi, uyku bozukluğu ve uyku ilacı kullanımı alt boyutları ile beslenme puan ortalaması arasında anlamlı bir ilişki olmadığı belirlenmiştir (Tablo 5). Yapılan araştırmalar sonucunda kısa uyku süresi ile yağ ve enerji içeriği yüksek; meyve, sebze ve protein içeriğinin az olduğu düşük kaliteli beslenme arasında ilişki olduğu bildirilmektedir (27). Aynı zamanda kısa uyku süresi geç saatlerde enerji yoğunluğu yüksek atıştırmalıkların tüketim sıklığının artmasına, gün içerisinde az sayıda ana öğün tüketilmesine ve düzensiz beslenme alışkanlıklarına yol açmaktadır (12,27). Japonya’da 34-65 yaş arası kadınlar ile yapılan bir araştırma sonucuna göre düşük uyku kalitesinin enerji içeceği, şekerli/kafeinli içecek tüketimi, sağlıksız beslenme davranışları ve düzensiz beslenme alışkanlığı ile ilişkili olduğu tespit edilmiştir (28). Japonya’da yapılan başka bir araştırmada, Glisemik indeksi yüksek besin tüketiminin iyi uyku kalitesi ve iyi uyku süresi ile olumlu yönde ilişkili olduğu, pirinç tüketiminin fazla olmasının iyi uykuya katkıda bulunabileceği belirtilmiştir (29). Polonya’da 230 gönüllü ile yapılan bir araştırma sonucunda, yüksek enerjili besinlerin tüketildiği kış aylarında aynı zamanda uyku kalitesinin de düşük olduğu saptanmıştır (30). Yapılan araştırmalar sonucunda sağlıklı beslenen bireylerin sağlıksız beslenenlere göre uyku kalitelerinin yüksek, uyku ile ilişkili problemlerle karşılaşma ihtimallerinin düşük olduğu bildirilmiştir (31,32). Finlandiya’da yapılan bir araştırmada uyumak için geç saatleri tercih edenlerin erken saatleri tercih edenlere göre daha fazla sağlıksız beslenme alışkanlıklarına sahip olduğu saptanmıştır (33). Beslenme takviyeleri yardım programı kapsamında yapılan bir araştırmada, uyku süresi uzun olan bireylerin genel beslenme puanlarının düşük olduğu ve uyku kalitesinin besin seçimini etkilediği tespit edilmiştir (34). Bu araştırma sonuçları literatürde yer alan uyku süresi kısa olan bireylerin düzensiz beslenme alışkanlıklarına sahip olma olasılığının yüksek olduğunu gösteren kesitsel ve epidemiyolojik çalışmaları desteklemektedir.

Bu araştırmada okur-yazar olmayan grubun ortaokul mezunu olan grup hariç tüm gruplardan; okur-yazar ve ilkokul mezunu olan grubun ise üniversite mezunu olan gruptan anlamlı düzeyde düşük beslenme puanına sahip olduğu tespit edilmiştir. Pehlivan ve ark. (35) yapmış olduğu bir çalışmada lise mezunu olan ev hanımlarının beslenme puan ortalamasının, ilkokul ve ortaokul mezunu olan ev hanımlarından daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Birinci basamak sağlık hizmeti veren kurumlarda yapılan bir araştırma sonucunda, ilköğretim mezunlarının beslenme puan ortalamasının lise ve üniversite mezunlarına göre daha düşük olduğu saptanmıştır (36). Yapılan bir araştırmada ilkokul mezunu yaşlı bireylerin beslenme puan ortalamasının ortaokul ve lise mezunlarından daha yüksek olduğu bildirilmiştir (37). Literatürün desteklediği bu araştırma sonucunun, beslenme bilgi ve davranışları üzerinde eğitim düzeyinin olumlu etkisi ile meydana geldiği düşünülmektedir.

Bu araştırmada gelirini kötü algılayan grubun en düşük, iyi algılayan grubun ise en yüksek ve tüm grupların birbirinden anlamlı olarak farklı beslenme puan ortalamasına sahip olduğu saptandı. Birinci basamak sağlık hizmeti veren kurumlarda yapılan bir araştırma sonucuna göre ekonomik durumunu kötü algılayanların beslenme puan ortalaması en düşük iken ekonomik durumunu iyi algılayanlarınkinin en yüksek olduğu bildirilmiştir (36). Gelir düzeyinin bireylerin satın alma gücünü dolayısıyla beslenme durumunu etkilemesi beklenen bir sonuç olup, bildirilen araştırmalar bu araştırma sonucunu desteklemektedir.

Bu araştırmada sağlığını iyi olarak algılayan bireylerin, sağlığını orta ve kötü olarak algıladığını ifade edenlerden beslenme puan ortalamalarının daha yüksek olduğu tespit edildi. Üniversite öğrencileri ile yapılan bir araştırmada da sağlığı algılama durumu kötüye gittikçe beslenme puan ortalamasının azaldığı saptanmış olup bu araştırma sonucunu desteklemektedir (38). Bu araştırma sonucundan farklı olarak tıp fakültesi hastanesinde çalışan hemşirelerin sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve etkileyen faktörlerin araştırıldığı bir çalışmada, sağlığı algılama durumu ile beslenme puan ortalaması arasında ilişki bulunmadığı bildirilmiştir (39). Bu sonuçlarda bireysel, sosyo-kültürel ve bölgesel özelliklerin etkili olabileceği düşünülmektedir.  Bu çalışmada sigara içenlerde beslenme puan ortalamasının sigara içmeyenlerden anlamlı olarak yüksek olduğu belirlenmiştir.  Dahili ve cerrahi servislerde yatan hastalar ile yapılan bir çalışmada ise sigara kullanma durumuna göre beslenme puan ortalaması arasında anlamlı bir fark olmadığı belirlenmiştir (40).  Bu farklı sonuçlarda bireysel özellikler ile birlikte içilen sigara miktarının etkili olabileceği düşünülmektedir. Bu araştırmada yaş, cinsiyet, medeni durum, çalışma durumu, kronik hastalık durumu ve BKİ’ye göre beslenme puan ortalaması arasında anlamlı bir fark olmadığı belirlendi. Yaşlı bireyler ile yapılan bir araştırmada (37) medeni durum; birinci basamak sağlık hizmetlerine başvuran 15-49 yaş arası kadınlarda yapılan bir araştırmada (41) yaş, eğitim durumu ve kronik hastalık durumuna göre beslenme puan ortalaması arasında bir fark olmadığı saptanmıştır. Yapılan bir araştırmada (42) çalışan bayanların beslenme puan ortalamasının çalışmayanlardan daha yüksek olduğu; sağlık personeli ile yapılan başka bir araştırmada ise yaş ile beslenme puan ortalamasının pozitif ilişkili olduğu tespit edilmiştir (43). Literatürde bildirilen çalışma sonuçları bu çalışma sonucunu genel olarak desteklemekle birlikte, farklı örneklem gruplarında bireysel özelliklerin beslenme üzerinde farklılık oluşturabileceği düşünülmektedir.

Bu araştırmada kadınların erkeklerden; çalışmayanların çalışanlardan, sağlığını kötü algılayan ve obez olanların diğer gruplardan yüksek oranda kötü uyku kalitesine sahip olduğu tespit edilmiştir. Türkiye’de birinci basamak sağlık kurumuna başvuran obez bireyler ve özel bir diyet kliniğine başvuran sağlıklı yetişkin kadınlar ile yapılan iki farklı araştırmada (44, 45) ve yurt dışında yetişkinlerin uyku kalitesini belirlemek için objektif ve subjektif metotları değerlendirmek amacı ile yapılan bir araştırmada (23) çalışma durumunun uyku kalitesi ile ilişkili olmadığı bildirilmiştir. Bu sonucun çalışma durumu kadar çalışma şartları ile ilgili diğer etkenler ve bireysel farklılıkların uyku kalitesi üzerindeki etkilerinden ileri gelebileceği düşünülmektedir. Türkiye’de 2,446 yetişkin birey ile yapılan bir araştırmada kadınların erkeklerden daha yüksek oranda kötü uyku kalitesine sahip olduğu ancak uyku kalitesi ile obezite arasında bir ilişki bulunmadığı belirlenmiştir (19). Çin’de 2,803 bireyin dahil olduğu bir çalışmada, kadın olma ve obezitenin kötü uyku kalitesi ile ilişkili olduğu saptanmıştır (46). Kadınlarda aneminin uyku kalitesi üzerine etkisinin araştırıldığı bir araştırmada BKİ yüksek olanların kötü uyku kalitesine sahip olduğu tespit edilmiştir (47). Quick ve ark.’nın (31) yaptıkları bir çalışmada, obez bireylerin uyku kalitesi puanlarının sağlıklı kiloda olan bireylerinkinden daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Alman kökenli 9,284 bireyde yapılan bir araştırmada vücut ağırlığı normal olan bireylerin obez olanlardan, çalışanların çalışmayanlardan ve erkeklerin kadınlardan daha iyi uyku kalitesine sahip olduğu tespit edilmiştir (24). Japonya’da 34-65 yaş arası kadınlar ile yapılan bir araştırma (28) sonucuna göre kadınların %26,6’sının uyku kalitelerinin kötü olduğu ve İran’da 400 yaşlı birey ile yapılan bir araştırmada kadın cinsiyetinin kötü uyku kalitesini artırdığı saptanmıştır (48). Yapılan bir araştırma sonucuna göre erkeklerde uyku kalitesi ile obezite arasında ilişki bulunmadığı kadınlarda ise obezite arttıkça uyku kalitesinin azaldığı belirlenmiştir (49). Toplum sağlığı merkezinde yapılan bir çalışmada yüksek BKİ’nin kötü uyku kalitesini artırdığı saptanmıştır (50). Araştırmalar uyku süresi ile obezite arasında, kısa uyku süresi ile yetersiz besin alımı arasındakine benzer bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır (51). Brezilya’da yapılan ve 1,042 bireyi kapsayan bir araştırmada kısa uyku süresinin yüksek BKİ ile ilişkili olduğu tespit edilmiştir (52). Başka bir araştırmada kötü uyku kalitesi obezite ve yüksek vücut yağ kütlesi ile ilişkilendirilmiş olup, uyku latensi, uyku bozukluğu ve gündüz işlev bozukluğu alt boyutlarının kötü beslenme üzerinde özel bir öneme sahip olabileceği bildirilmiştir (53). Bildirilen sonuçlar bu araştırma sonucu ile benzerlik göstermektedir.

Bu araştırmada yaş, medeni durum, eğitim düzeyi, gelir algısı, kronik hastalık durumu ve sigara içme durumuna göre uyku düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki olmadığı belirlenmiştir. Türkiye’de yetişkin nüfusun uyku bozukluğu prevelansını belirlemek için yapılan bir araştırmada, eğitim düzeyi ve ortalama geliri düşük olanların, sigara içenlerin ve obezlerin uyku kalitesinin daha düşük olduğu saptanmıştır (54). Türkiye’de 2,446 yetişkin birey ile yapılan bir araştırmada yaş ve sigara içme durumuna göre uyku düzeyi arasında anlamlı bir ilişki olmadığı, sosyo-ekonomik durum ve eğitim seviyesi arttıkça kötü uyku kalitesinin azaldığı belirtilmiştir (19). Almanya’da yapılan bir araştırmada eğitim düzeyi ve sosyo-ekonomik durum algısı arttıkça uyku kalitesinin azaldığı tespit edilmiştir (24). Yetişkinlerde uyku kalitesinin objektif ve subjektif ölçüm metotları ile değerlendirildiği bir çalışmada ise yaş ve eğitim düzeyi ile uyku kalitesi ilişkisi bulunmadığı bildirilmektedir (23). Toplum sağlığı merkezinde yapılan bir çalışmada kronik hastalık varlığının kötü uyku kalitesini artırdığı saptanmıştır (50). Sigaraya bağımlı bireylerde yapılan bir araştırmada ise bireylerin uyku kalitesinin kötü düzeyde olduğu belirlenmiştir (55). Farklı örneklemler ile yapılan araştırmalarda bu araştırma sonuçlarına benzer ve farklı sonuçlar bildirilmiş olup, bu sonuçlarda sosyo-ekonomik, kültürel ve bireysel özelliklerin etkili olabileceği düşünülmektedir.


Çalışmanın Kısıtlıkları

Araştırmada iki sınırlılık mevcuttur. Birinci sınırlılık araştırmanın Erzincan merkezde bulunan üç aile sağlığı merkezinde yapılmış olması, ikincisi ise bireylerin uyku kalitelerinin yalnızca PUKİ ile değerlendirilmiş olmasıdır.


Sonuç

Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre bireylerin büyük bir çoğunluğunun uyku kalitelerinin kötü, sağlıklı beslenme davranışlarının ise orta düzeyin üzerinde olduğu ve kötü uyku kalitesi arttıkça sağlıklı beslenme davranışlarının azaldığı saptanmıştır. Araştırmada düşük eğitim düzeyi, sağlığı orta ve kötü olarak algılama, sigara içme ve kötü ekonomik şartların sağlıklı beslenme davranışlarını azalttığı, bununla birlikte obezite, kadın cinsiyeti, çalışma ve sağlık algısının iyi olmamasının kötü uyku kalitesini artırdığı tespit edilmiştir. Çeşitli beslenme stratejilerinin geliştirilmesi, bireylere yeterli ve dengeli beslenme eğitimi verilmesi ve vücut ağırlığının kontrol altında tutulması, uyku bozukluklarının önlenmesi için önemli bir çözüm olabilir.

Bu sonuçlar doğrultusunda bireylerin sağlıklı beslenme davranışlarının geliştirilmesi ve kötü uyku kalitesine sahip olma riskine karşı korunabilmeleri için sağlığı koruma ve geliştirmeye yönelik önermeleri içeren davranışsal ve çevresel eğitimlerin bir arada yürütülmesi ile uyku kalitesini iyileştirmeyi amaçlayan etkili müdahale programlarının geliştirilmesi önerilmektedir.

Etik

Etik Kurul Onayı: Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi insan araştırmaları Etik Kurulu izini (30/08/2018 tarih ve 07/03 sayılı) ve Erzincan İl Sağlık Müdürlüğü’nden (07/09/2018 tarih ve 60443588-771 sayılı) yazılı izin alındı.

Hasta Onayı: Araştırmaya katılan bireylerden yazılı veya sözlü onam alınarak aydınlatılmış onam ilkelerine ve Helsinki Deklarasyonu’na bağlı kalındı.

Hakem Değerlendirmesi: Editörler kurulu tarafından değerlendirilmiştir.

Yazarlık Katkıları

Konsept: H.Ş., A.Y., R.H.A., K.Ç., D.G., Dizayn: H.Ş., A.Y., R.H.A., K.Ç., D.G., Veri Toplama veya İşleme: H.Ş., A.Y., R.H.A., K.Ç., D.G., Literatür Arama: H.Ş., A.Y., R.H.A., K.Ç., D.G., Yazan: H.Ş., A.Y., R.H.A., K.Ç., D.G.

Çıkar Çatışması: Yazarlar bu makale ile ilgili olarak herhangi bir çıkar çatışması bildirmemiştir.

Finansal Destek: Çalışmamız için hiçbir kurum ya da kişiden finansal destek alınmamıştır.


  1. Türkiye Beslenme Rehberi TÜBER 2015, T.C. Sağlık Bakanlığı, Yayın No:1031, Ankara, 2016. Available from: https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/birimler/saglikli-beslenme-hareketli-hayat-db/Yayinlar/rehberler/2015-beslenme-rehberi.pdf
  2. Stanley N. The physiology of sleep and the impact of ageing. Eur Urol Suppl 2005;3:17-23.
  3. Cappuccio FP, D’Elia L, Strazzullo P, Miller MA. Quantity and quality of sleep and incidence of type 2 diabetes: a systematic review and metaanalysis. Diabetes Care 2010;33:414-20.
  4. Buysse DJ. Sleep health: can we define it? Does it matter? Sleep 2014;37:9-17.
  5. Frank S, Gonzalez K, Lee-Ang L, Young MC, Tamez M, Mattei J. Diet and sleep physiology: public health and clinical ımplications. Front Neurol 2017;8:393.
  6. Taheri S, Lin L, Austin D, Young T, Mignot E . Short sleep duration is associated with reduced leptin, elevated ghrelin, and increased body mass index. Plos Med 2004;1:210-7.
  7. Spiegel K, Tasali E, Penev P, Van Cauter E. Sleep curtailment in healthy young men is associated with decreased leptin levels, elevated ghrelin levels, and increased hunger and appetite. Ann Intern Med 2004;141:846-50.
  8. Zigman JM, Elmquıst JK. Minireview: From anorexia to obesity the yin and yang of body weight control Endocrinology 2003;144:3749-56.
  9. Sun Y, Ahmed S, Smith RG. Deletion of ghrelin ımpairs neither growth nor appetite. Mol Cell Biol 2003; 23:7973-81.
  10. St-Onge MP, Roberts A, Shechter A, Choudhury AR. Fiber and saturated fat are associated with sleep arousals and slow wave sleep. J Clin Sleep Med 2016;12:19-24.
  11. Afaghi A, O’Connor H, and Chow CM. High-glycemic-index carbohydrate meals shorten sleep onset. Am J Clin Nutr 2007;85:426-30.
  12. Peuhkuri K, Sihvola N, Korpela R. Diet promotes sleep duration and quality. Nutr Res 2012;32:309-19.
  13. Chaput JP. Sleep patterns, diet quality and energy balance. Physiol Behav 2014;134:86-91.
  14. Walker SN, Sechrist KR, Pender NJ. The healthpromoting lifestyle profile: development and psychometric characteristics. Nurs Res 1987;36:76-81.
  15. Esin MN. Sağlıklı yaşam biçimi davranışları ölçeği’nin Türkçe’ye uyarlanması. Hemşirelik Bült 1999;12:87-96.
  16. Buysse DJ, Reynolds CF, Monk TH, Berman SR, Kupfer DJ. The pittsburgh sleep quality ındex: a new instrument for psychiatric practice and research. Psychiatr Res 1989;28:193-213.
  17. Ağargün MY, Kara H, Anlar Ö. Pittsburgh uyku kalitesi indeksi’nin geçerliliği ve güvenirliliği. Turk Psikiyatr Derg 1996;7:107-15.
  18. WHO. Obesity: preventing and managing the global epidemic. World Health Organ Tech Rep Ser 894, Geneva, 2000. Available from: https://www.who.int/nutrition/publications/obesity/WHO_TRS_894/en/
  19. Çakir B, Nişancı Kılınç F, Özata Uyar G, Çiler Özenir, Ekici EM, Karaismailoğlu E. The relationship between sleep duration, sleep quality and dietary intake in adults. Sleep Biol Rhythms 2020;18:49-57.
  20. Gezmen M. Aksoy M. Uyku regülasyonu ve beslenme. Med J Göztepe Train Res Hosp 2009;24:9-15.
  21. Doo M. Kim Y. Association between sleep duration and obesity is modified by dietary macronutrients intake in Korean. Obesity Res Clin Pract 2016;10:424-31.
  22. Salahuddin M, Maru TT, Kumalo A, Perumal SRP, Bahammam AS, Manzar D. Validation of the Pittsburgh sleep quality index in community dwelling Ethiopian adults. Health Qual Life Outcomes 2017;15:58.
  23. Landry GJ, Best JR, Liu-Ambrose T. Measuring sleep quality in older adults: a comparison using subjective and objective methods. Front Aging Neurosci 2015;7:166.
  24. Hinz A, Glaesmer H, Brahler E, Loffler M, Engel C, Enzenbach C, Hegerl U, Christian Sander C. Sleep quality in the general population: psychometric properties of the Pittsburgh Sleep Quality Index, derived from a German community sample of 9284 people. Sleep Med 2017;30:57-63.
  25. Chen SH, Chen SC, Lai YP, Chen PH, Huang TY, Lin CC, Yeh KY. Correlates between health beliefs and health-promoting lifestyle profiles in the development of metabolic syndrome in Taiwan. Asia Pac J Public Health 2019;31:30-8.
  26. Şanlier N, Pehlivan M, Sabuncular G, Bakan S, Isguzar Y. Determining the relationship between body mass index, healthy lifestyle behaviors and social appearance anxiety. Ecol Food Nutr 2018;57:124-39.
  27. Dashti HS, Scheer FA, Jacques PF, Fava SL, Ordamas JM. Short sleep duration and dietary intake: epidemiologic evidence, mechanisms, and health implications. Adv Nutr 2015;6:648-59.
  28. Katagiri R, Asakura K, Kobayashi S, Suga H, Sasaki S. Low ıntake of vegetables, high ıntake of confectionary, and unhealthy eating habits are associated with poor sleep quality among middle-aged female japanese workers. J Occup Health 2014; 56:359-68.
  29. Yoneyama S, Sakurai M, Nakamura K, Morikawa Y, Miura K, Nakashima M, Yoshita K, Ishizaki M, Kido T, Naruse Y, Nogawa K, Suwazono Y, Sasaki S, Nakagawa H. Associations between rice, noodle, and bread ıntake and sleep quality in japanese men and women. Plos One 2014;9:105-98.
  30. Stelmach-Mardas M, Iqbal K, Mardas M, Schwingshackl L, Walkowiak J, Tower RJ, Boeing H. Synchronic inverse seasonal rhythmus of energy density of food intake and sleep quality: a contribution to chrono-nutrition from a Polish adult population. Eur J Clin Nutr 2017;71:718-22.
  31. Quick V, Byrd-Bredbenner C, White AA, Brown O, Colby S, Shoff S, Lohse B, Horacek T, Kidd T, Greene G. Eat, sleep, work, play: associations of weight status and health-related behaviors among young adult college students. Am J Health Prom 2014;29:64-72.
  32. Quick V, Shoff S, Lohse B, White A, Horacek T, Greene G. Relationships of eating competence, sleep behaviors and quality, and overweight status among college students. Eat Behav 2015;19:15-9.
  33. Kanerva N, Kronholm E, Partonen T, Ovaskainen ML, Kaartinen NE, Konttinen H, Broms U, Männistö S. Tendency toward eveningness ıs associated with unhealthy dietary Habits. Chronobiol Int 2012;29:920-7.
  34. Grigsby-Toussaint D, Shin J. Sleep duratıon, sleep quality, and factors influencıng food choices among supplemental nutrition assıstance program participants. Basic and Translational Sleep Science Apr 2018;41:73-4.
  35. Pehlivan Z, Ada EN, Öztaş G. Ev kadınlarının sosyal görünüş kaygıları ve sağlıklı yaşam biçimi davranışları. Hacettepe J Sport Sci 2017;28:11-23.
  36. Koçoğlu D. Konya kent merkezinde sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve yaşam kalitesinde sağlıkta sosyoekonomik eşitsizlikler (Yüksek lisans tezi). Konya, Selçuk Üniversitesi, 2006. Available from: http://acikerisimarsiv.selcuk.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/123456789/8433/192628.pdf?sequence=1&isAllowed=y
  37. Polat Ü. Yaşlı bireylerin sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve algılanan sosyal destek arasındaki ilişki. Fırat Tıp Derg 2013;18:213-8.
  38. Tuğut N, Bekar M. Üniversite öğrencilerinin sağlığı algılama durumları ile sağlıklı yaşam biçimi davranışları arasındaki ilişki. Atatürk Üniv Hemşirelik Yüksekokulu Derg 2008;11:17-26.
  39. Altay B, Çavuşoğlu F, Güneştaş İ. Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Çalışan Hemşirelerin Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları ve Etkileyen Faktörler. Dokuz Eylül Üniv Hemşirelik Fakült Elektronik Derg 2015;8:12-8.
  40. Şahin H, Yildirim A, Aşilar HR, Güneş D. International Health Sciences Conference, Diyarbakır, Türkiye, 14-17 Kasım 2018, ss.150-5
  41. Altay B. Samsun 6 nolu sağlık ocağı bölgesinde 15-49 yaş evli kadınların sağlıklı yaşam biçimi davranışları. Ondokuz Mayıs Üniv Tıp Derg 2006;23:1-8.
  42. Arslan C, Ceviz D. Ev hanımı ve çalışan kadınların obezite prevalansı ve sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının değerlendirilmesi. Fırat Univ Med J Health 2007;21:211-20.
  43. Ege E, Zincir H, Güneş G, Nevzat Bilgin N. Birinci basamak sağlık hizmetlerinde çalışan personelin sağlıklı yaşam davranışları biçimi ve öz etkililik yeterlilik düzeylerinin incelenmesi. Toplum ve Sosyal Hizmet 2003;14:83-92. Available from: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/986395
  44. Göktaş E, Çelik F, Özer H, Çıray Gündüzoğlu N. Obez Bireylerin Uyku Kalitesinin Belirlenmesi. Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Elektronik Dergisi 2015;8:156-61. Available from: https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/753209
  45. Kaya H. Yetişkin kadınlarda uyku kalitesi ve gece yeme davranışıyla beden kitle indeksi arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi (Yüksek lisans tezi). İstanbul, Haliç Üniversitesi, 2019. Available from: http://earsiv.halic.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12473/2192/593593.pdf?sequence=1&isAllowed=y
  46. Hung HC, Yang YC, Ou HY, Wu JS, Lu FH, Chang CJ. The association between self-reported sleep quality and overweight in a chinese population. Obesity (Silver Spring) 2013;21:486-92.
  47. Özdemir Ç, Halıcı F, Özdemir İ, Görpelioğlu S, Akbıyık D, Suvak Ö, Aypak C, Yıkılkan H. 15-49 yaş kadınlarda aneminin uyku kalitesi üzerine etkisi. Türkiye Klinikleri J Med Sci 2018;38:230-5.
  48. Malakouti SK, Foroughan M, Nojomi M, Ghalebandi MF, Zandi T. Sleep patterns, sleep disturbances and sleepiness in retired Iranian elders. Int J Geriatr Psychiatry 2009;24:1201-8.
  49. Bidulescu A, Din-Dzietham R, Coverson DL, Chen Z, Meng YX, Buxbaum SG, Gibbons GH, Welch VL. Interaction of sleep quality and psychosocial stress on obesity in African Americans: the Cardiovascular Health Epidemiology Study (CHES). BMC Public Health 2010;28:581-9.
  50. Aktaş H, Şaşmaz C, Kılınçer A, Mert E, Gülbol S, Külekçioğlu D. Kılar S, Yüce R, İbik Y, Uğuz E, Demirtaş A. Yetişkinlerde Fiziksel Aktivite Düzeyi ve Uyku Kalitesi İle İlişkili Faktörlerin Araştırılması. Mersin Univ J Med Sci 2016;8:60-70.
  51. Olds TS, Maher CA, Matricciani L. Sleep duration or bedtime? Exploring the relationship between sleep habits and weight status and activity patterns. Sleep 2011;34:1299-307.
  52. Moraes W, Poyares D, Zalcman I, De Mello MT, Bittencourt LR, Santos SR, Tufik S. Association between body mass index and sleep duration assessed by objective methods in a representative sample of the adult population. Sleep Med 2013;14:312-8.
  53. Rahe C, Czira ME, Teismann H, Berger K. Associations between poor sleep quality and different measures of obesity. Sleep Med 2015;16:1225-8.
  54. Demir AU, Ardiç S, Firat H, Karadeniz D, Aksu M, Ucar ZZ, Sevim S, Ozgen F, Yilmaz H, İtil O, Peker Y, Aygul F, Kiran S, Gelbal S, Cepni Z, Akozer M. Prevalence of sleep disorders in the Turkish adult population epidemiology of sleep study. Sleep Biol Rhythms 2015;13:298-308.
  55. Rujnan T, Çaykara B, Sağlam Z, Pençe HH. Sigara bağımlılarında depresyon, anksiyete, uykululuk ve uyku kalitesi düzeyleri arasındaki ilişkinin belirlenmesi. ACU Sağlık Bil Derg 2019;10:609-15.