Öz
Amac: Bu çalışmanın amacı Kahramanmaraş merkezli depremlerin birinci ayında uykusuzluk prevalansını ve uyku kalitesi düzeyini saptamak, deprem stresi ile başetme stratejilerinin uyku kalitesi ve uykusuzluk üzerindeki etkisini araştırmaktır.
Gerec ve Yontem: Bu kesitsel çalışma Adana'da 509 yetişkin üzerinde yürütülmüştür. Uyku sorunlarını değerlendirmek için Uykusuzluk Şiddet İndeksi ve Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi (PSQI) kullanılmış ve deprem stresiyle başa çıkma düzeyi Deprem Stresiyle Başa Çıkma Ölçeği (CESS) ile değerlendirilmiştir.
Bulgular: Bireylerin yaş ortalaması 29.42±12.62 yıl olup, %73.1’i kadındır. Depremden sonra katılımcıların %64'ünün uyku süresi azalmış, %66,8'inin gece uyanmaları artmış, %77,6’sı uykuya dalmakta güçlük çekmiş ve %7,3’ü uyumak için uyku ilacı kullanmaya başlamıştır. Katılımcıların tamamının uyku kalitesi düşüktür; %26,1’inde orta derecede uykusuzluk ve %8,1’inde klinik uykusuzluk vardır. Depremden sonra orta ve klinik uykusuzluk riskinin 18-40 yaş grubunda odds ratio (OR)=2,33 kat, kadınlarda OR=2,07 kat, çocuk sahibi olanlarda OR=1,88 kat ve daha önce uyku bozukluğu olanlarda OR=2,29 kat arttığı bulunmuştur. Olumlu yeniden değerlendirme stratejisinin kullanımı uyku kalitesini artırmış ve alt boyuttaki her bir birimlik artış PSQI puanında 0,137 birimlik düşüşe neden olmuştur. CESS, uykusuzluğu azaltarak hem doğrudan hem de dolaylı olarak uyku kalitesinin iyileşmesine katkıda bulunmuştur.
Sonuc: Depremden sonraki subakut dönemde uyku sorunları yaygındır. Uyku sorunlarına karşı savunmasız gruplar için olumlu yeniden değerlendirme stratejileri geliştirmeye yönelik müdahaleler öneriyoruz.