Meme Kanserli Hastaların Uyku ve Yaşam Kalitesi: Sağlıklı Kontrol Grubu ile Karşılaştırmalı Çalışma
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Makale
P: 121-128
Haziran 2024

Meme Kanserli Hastaların Uyku ve Yaşam Kalitesi: Sağlıklı Kontrol Grubu ile Karşılaştırmalı Çalışma

J Turk Sleep Med 2024;11(2):121-128
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 17.03.2023
Kabul Tarihi: 12.10.2023
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

Öz

Amaç

Meme kanseri kadınlar arasında en sık görülen kanser olup, birçok hasta hayat kalitesini de olumsuz yönde etkileyen uyku bozukluklarından yakınmaktadır. Bu çalışmada aktif kemoterapi alan ve remisyon da olan meme kanserli hastaların uyku problemlerini ve bunun yaşam kalitesi üzerine olan etkilerini sağlıklı popülasyon ile karşılaştırarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem

Çalışma çok merkezli, kesitsel bir anket çalışması olarak planlanmıştır. Hastalara 4 farklı anket formu uygulanmıştır: sosyodemografik özellikler anketi, Pittsburgh uyku kalitesi indeksi (PSQI), hastane anksiyete ve depresyon ölçeği ve Kanserin Tedavisi ve Araştırması için Avrupa Örgütü temel yaşam kalitesi anketi (QLQ-C30).

Bulgular

Çalışmaya 164 katılımcı dahil edildi. Ortalama yaş 42,0±11,7 idi ve ortanca PSQI skoru tüm katılımcılar için 6 (3-9) idi. Ortanca PSQI skoru, kanser hastalarında kontrol grubu ile karşılaştırıldığında daha yüksek olarak bulundu ve sırasıyla 6 (4-9) ve 4 (3-7) idi (p=0,004). Tüm katılımcılar için ortanca depresyon skoru 5 (2-7) puan olarak bulundu. Ortanca depresyon skoru, kanser hastalarında ve sağlıklı kontrol grubunda sırasıyla 5 (3-8) ve 4 (2-6) olarak bulundu (p=0,025). Kanser tanısına sahip olmak, sağlıklı kişiler ile karşılaştırıldığında; kötü uyku kalitesi için bağımsız bir risk faktörü bulundu (odds oranı: 2,568, güven aralığı %95: 1,169-5,645, p=0,019).

Sonuç

Meme kanserli hastalarda kötü uyku kalitesi, depresyon ve hayat kalitesi arasında yakın bir ilişki mevcuttur. Daha iyi bir yaşam kalitesi sağlamak, depresyondan korunmak için meme kanserleri hastaların kemoterapi süresinde ya da remisyonda olmalarına bakılmaksızın uyku kalitelerinin çok iyi değerlendirilmesi ve yakın takip edilmesi oldukça önemlidir.