ÖZET
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OUAS) uykunun bölünmesine ve oksijen desatürasyonlarına neden olan uyku sırasında tekrarlayıcı apne ya da hipopne dönemleri ile karakterize bir sendromdur. Son yapılan epidemiyolojik çalışmalarda OUAS' nun prevalansının arttığı görülmüştür. Franklin ve arkadaşı OUAS prevalansını erkeklerde %22, kadınlarda % 17 bulmuş, AHİ yanında gündüz aşırı uyku hali eşlik ettiğinde ise erkeklerde % 6, kadınlarda % 4 bulmuşlardır. OUAS akut ve kronik kardiyovasküler olaylarla ilişkilidir. Son yapılan çalışmalarda, bazı çelişkili sonuçlara rağmen OUAS ile insülin direnci arasında ilişki olduğu belirtilmektedir. Devamlı pozitif hava yolu basıncı, Continuous Positive Airway Pressure (CPAP) tedavisinin insülin direncine etkisinin araştırıldığı plasebo kontrollü çalışmalarda farklı sonuçlar mevcuttur. Bu çalışmada ilk kez OUAS tanısı alan 27 obez, 24 normal kilolu ve 16 tip-2 diyabet olan üç farklı hasta grubunda 3 aylık CPAP tedavisinin glukoz, lipid metabolizmasına ve leptin düzeylerine etkisini araştırdık. Tedavi sonrasında Epworth uykululuk ölçeği (EUÖ) ile değerlendirilen gündüz uykululuk halinde tüm gruplarda anlamlı iyileşme görülmüştür. Obez, normal kilolu ve tip-2 diyabet hasta gruplarında tedavi sonrasında Vücut kitle indeksi (VKİ), boyun çevresi, bel çevresi ve kalça çevresi ölçümlerinde anlamlı değişiklik izlenmemiş, çalışmaya katılan hastaların tamamında ise tedavi sonrasında boyun çevresi ölçümlerinde anlamlı azalma görülmüştür. HbA1c düzeylerinde CPAP tedavisi sonrasında tüm gruplarda anlamlı iyileşme saptanırken, HOMA, leptin ve lipid değerlerinde anlamlı farklılık görülmemiştir. CPAP tedavisinin insülin direncine etkisinin araştırıldığı çalışmaların sadece bir kısmında insülin direncinde iyileşme bulunmuştur. Bu nedenle CPAP tedavisinin daha uzun süre uygulandığı, kompliansın iyi olduğu çalışmalara ihtiyaç vardır.