Hasta Gözüyle Pozitif Hava Yolu Basıncı Tedavisi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Sözlü Bildiriler
CİLT: 3 SAYI: 1
P: 10 - 10
Aralık 2016

Hasta Gözüyle Pozitif Hava Yolu Basıncı Tedavisi

1. Baskent Üniversitesi Tip Fakültesi, Gögüs Hastaliklari Anabilim Dali, Adana
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Giriş ve Amaç

Obstrüktif uyku apne sendromlu (OUAS) hastalarda pozitif hava yolu basıncı (PAP) tedavisi en etkili tedavi seçeneğidir. Tedavinin etkinliği hasta uyumu ile doğrudan ilişkilidir. Tedavi uyumunu etkileyen faktörler etnik, sosyokültürel ve yöresel farklılıklar gösterebilmektedir. Bu çalışmada, hasta gözüyle PAP uyumu ile ilişkili faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Adana’da Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından PAP cihazı sağlanan ve en az 1 yıldır PAP tedavisi alan tüm OUAS’lı hastalar mektupla merkezimize davet edildi. PAP uyumu objektif olarak, cihazın sayacının kaydettiği toplam kullanma süresinin tedavi başlangıcından sonra geçen gün sayısına bölünerek belirlendi. PAP uyumuna göre, tedaviye uyumlu (grup I), kullanma süresi yetersiz ( grup II) ve tedaviyi bırakanlar (Grup III) olmak üzere hastalar üç gruba ayrıldı. Uyum düzeyleri farklı olan hastaların tedavi hakkındaki görüşleri sorgulandı. Uyumsuz hastaların, neden tedaviyi yeterince uygulamadıkları veya neden sonlandırdıkları soruldu.

Bulgular

Çalışmaya alınan 738 hastanın %74,3’ü erkek olup, yaş ortalaması 54±10 yıl ve ortalama apne hipopne indeksi 49,1±24,9/saat bulundu. Hasta gruplarının özellikleri tablo 1’ de özetlenmiştir. Grup I’deki hastaların, % 53’ü PAP olmadan uyuyamadığını ve % 31,4’ü yarar gördükleri için tedaviye devam ettiği belirlendi (Tablo 2). Tedaviye uyumsuz hastaların % 29,4’ ü kısmen, % 54,1’i ise tam olarak tedaviden yarar gördüklerini ifade etmiştir. Grup II’deki hastaların daha çok tedavi yan etkileri, hatalı bilgilendirme, çalışama koşulları ve uygulama zorlukları nedeniyle tedaviyi aksattıkları (Tablo 3) ve Grup III’teki hastaların ise, tedavi yan etkileri, uygulama zorlukları, basınca karşı soluyamama, psikolojik olarak kabullenememe veya yarar görmediklerini düşündükleri için tedaviyi sonlandırdıkları (Tablo 4) saptandı.

Sonuç

Adana’ da OUAS’lu hastaların yarıdan fazlası, subjektif olarak PAP tedavisinden yarar gördükleri halde, tedaviyi yeterince kullanmadıkları veya bıraktıkları saptanmıştır. Bulgular hastaların tedavi hakkında, daha çok bilgi ve eğitime ihtiyaçları olduğunu göstermektedir. Özellikle tedavinin erken döneminde, hastalar yakından izlenmesi ve karşılaştıkları sorunların etkin bir şekilde giderilmesi gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler:

Giris ve Amaç:

Obstrüktif uyku apne sendromlu (OUAS) hastalarda pozitif hava yolu basinci (PAP) tedavisi en etkili tedavi seçenegidir. Tedavinin etkinligi hasta uyumu ile dogrudan iliskilidir. Tedavi uyumunu etkileyen faktörler etnik, sosyokültürel ve yöresel farkliliklar gösterebilmektedir. Bu çalismada, hasta gözüyle PAP uyumu ile iliskili faktörlerin belirlenmesi amaçlanmistir. Yöntem: Adana’da Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafindan PAP cihazi saglanan ve en az 1 yildir PAP tedavisi alan tüm OUAS’li hastalar mektupla merkezimize davet edildi. PAP uyumu objektif olarak, cihazin sayacinin kaydettigi toplam kullanma süresinin tedavi baslangicindan sonra geçen gün sayisina bölünerek belirlendi. PAP uyumuna göre, tedaviye uyumlu (grup I), kullanma süresi yetersiz ( grup II) ve tedaviyi birakanlar (Grup III) olmak üzere hastalar üç gruba ayrildi. Uyum düzeyleri farkli olan hastalarin tedavi hakkindaki görüsleri sorgulandi. Uyumsuz hastalarin, neden tedaviyi yeterince uygulamadiklari veya neden sonlandirdiklari soruldu.

Bulgular:

Çalismaya alinan 738 hastanin %74,3’ü erkek olup, yas ortalamasi 54±10 yil ve ortalama apne hipopne indeksi 49,1±24,9/saat bulundu. Hasta gruplarinin özellikleri tablo 1’ de özetlenmistir. Grup I’deki hastalarin, % 53’ü PAP olmadan uyuyamadigini ve % 31,4’ü yarar gördükleri için tedaviye devam ettigi belirlendi (Tablo 2). Tedaviye uyumsuz hastalarin % 29,4’ ü kismen, % 54,1’i ise tam olarak tedaviden yarar gördüklerini ifade etmistir. Grup II’deki hastalarin daha çok tedavi yan etkileri, hatali bilgilendirme, çalisama kosullari ve uygulama zorluklari nedeniyle tedaviyi aksattiklari (Tablo 3) ve Grup III’teki hastalarin ise, tedavi yan etkileri, uygulama zorluklari, basinca karsi soluyamama, psikolojik olarak kabullenememe veya yarar görmediklerini düsündükleri için tedaviyi sonlandirdiklari (Tablo 4) saptandi.

Sonuç:

Adana’ da OUAS’lu hastalarin yaridan fazlasi, subjektif olarak PAP tedavisinden yarar gördükleri halde, tedaviyi yeterince kullanmadiklari veya biraktiklari saptanmistir. Bulgular hastalarin tedavi hakkinda, daha çok bilgi ve egitime ihtiyaçlari oldugunu göstermektedir. Özellikle tedavinin erken döneminde, hastalar yakindan izlenmesi ve karsilastiklari sorunlarin etkin bir sekilde giderilmesi gerekmektedir.