Ağır Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromlu Bir Olguda Klostrofobi ve Uykuda Ölüm Korkusuna Bağlı Yaşanan Tedaviye Uyum Sorununun Çözümü
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
P: 20-21
Mart 2015

Ağır Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromlu Bir Olguda Klostrofobi ve Uykuda Ölüm Korkusuna Bağlı Yaşanan Tedaviye Uyum Sorununun Çözümü

J Turk Sleep Med 2015;2(1):20-21
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 28.01.2015
Kabul Tarihi: 16.04.2015
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Obstrüktif uyku apnesi sendromu (OUAS) kişinin yaşam kalitesini etkileyen ve psikososyal sorunlarla önemli derecede ilişkili olduğu düşünülen bir uyku bozukluğudur. OUAS’ın en özgün ve etkin sağaltımı, CPAP (sürekli pozitif hava yolu basıncı) tedavisidir. Bu nedenle hastaların tedaviye uyumu büyük önem taşımaktadır. Olgu sunumu, CPAP cihazına uyum açısından OUAS’lı hastanın hastalıkla ilgili farkındalığının sağlanması ve tedaviye uyumu teşvik edici olumlu destekte bulunulmasının etkinliğini irdelemek amacıyla hazırlanmıştır. OUAS teşhisi konulan olgu, maske ve CPAP cihazını kullanmakta sorunlar yaşaması üzerine kapalı alan fobisi (klostrofobi) ve uykuda ölüm korkusu yaşadığı saptandı. Psikiyatri hekimliğince essitalopram başlandı. CPAP tedavisi, CPAP cihazının ve maskelerinin kullanımı ve tedaviye uyumun semptom kontrolündeki olumlu etkileri konusunda hastaya ayrıntılı eğitim verildi. Eğitim desteği ile birlikte uygulanan medikal tedavi sonrasında; hastanın anksiyete düzeyi düşürüldü ve OUAS ile ilgili farkındalık sağlanarak CPAP uyumunda artış gözlendi. CPAP tedavisi önerilen ağır OUAS’lı olgunun sağaltımında; hastanın psikolojik durumunun değerlendirilmesinin yanında hastalıkla ilgili farkındalığının sağlanması ve tedaviye uyumu teşvik edici olumlu destekte bulunulmasının etkinliği gösterilmiştir. Bu bağlamda, hasta eğitimi ve desteklenmesi açısında kapsamlı araştırmaların planlanmasını önermekteyiz.

Giriş

Obstrüktif uyku apnesi sendromu (OUAS), kişinin yaşam kalitesini etkileyen ve psikososyal sorunlarla önemli derecede ilişkili olduğu düşünülen bir uyku bozukluğudur. OUAS’ın en özgün ve etkin sağaltımı, CPAP (sürekli pozitif hava yolu basıncı) tedavisidir. Bu nedenle hastaların tedaviye uyumu büyük önem taşımaktadır (1-3). Bu olgu sunumu, CPAP cihazına uyum açısından OUAS’lı hastanın hastalıkla ilgili farkındalığının sağlanması ve tedaviye uyumu teşvik edici olumlu destekte bulunulmasının etkinliğini irdelemek amacıyla hazırlanmıştır.

Olgu Sunumu

Altmış iki yaşında kadın hasta gündüz aşırı uykululuk hali, horlama ve tanıklı apne yakınmaları nedeniyle başvurdu. Hastanın 11 yıldır hipertansiyonu ve insülin direnci olduğu öğrenildi. Vücut kitle indeksi 35,3 kg/m2 olup yapılan polisomnografi tetkikinde Apne-Hipopne indeksi (AHİ) 32 olarak saptandı. Ağır OUAS teşhisi konulan hastaya CPAP tedavisi önerildi. Tedavinin başlangıç döneminde hastanın, maske ve CPAP cihazını kullanmakta sorunlar yaşaması nedeniyle CPAP uyumunu arttırabilmek amaçlı yeniden değerlendirildi. Hastanın kapalı alan fobisi (klostrofobi) ve uykuda ölüm korkusu yaşadığı saptandı. Psikiyatri hekimliğince hastaya antidepresan bir ilaç olan escitalopram 10 mg 1x1/2 tablet oral olarak başlandı. Bu tedaviyle birlikte OUAS’da CPAP tedavisi, CPAP cihazının ve maskelerinin kullanımı ve tedaviye uyumun semptom kontrolündeki olumlu etkileri konusunda hastaya ayrıntılı bir eğitim verildi. Hastaya eğitim desteğiyle birlikte uygulanan medikal tedavi sonrasında; hastanın anksiyete düzeyi azaldı ve OUAS ile ilgili farkındalık sağlanarak CPAP uyumunda artış gözlendi.

Tartışma

OUAS’ın altın standart olarak kabul edilen CPAP tedavisine hastalar %60-70 oranında uyum sağlamaktadır. Uyurken cihaz kullanılmasının elzem olması, hastalarda psikolojik, bilişsel, sosyal ve motivasyonel bir takım sorunların oluşmasına ve bu bağlamda tedaviye uyumsuzluk göstermelerine neden olabilmektedir (2-4). Bazı çalışmalarda OUAS ile duygu-durum bozuklukları ilişkilendirilmiş olsa da bu konuda bir fikir birliği sağlanmış değildir. Hastaların anksiyete düzeyleri genel popülasyona göre yüksek bulunurken, anksiyete semptomları ve depresyon şiddetinin OUAS ile ilişkili olmadığı bildirilmektedir (4-8). CPAP tedavisinde hedef; hastanın tedaviye uyumunu arttırmak ve uyku sırasında mümkün olduğunca cihazın kullanılmasını sağlamaktır. Ancak hastaların yarıdan fazlası CPAP tedavisini kabul etmekte, tedaviye başlayanların ise %25’i tedaviyi yarım bırakmaktadır (1,9). AHİ 56,6±27,7 düzeyinde olan ağır apneli hastalar tedaviye uyum gösterirken, AHİ değeri daha düşük olan hastaların tedaviye uyum sağlamadığı da bilinmektedir (10). CPAP tedavisinde hasta uyumu için çeşitli takip ve hasta eğitimi çalışmaları yapılmış ve CPAP kullanımını arttırmaya yönelik yapılan CPAP eğitiminin olumlu etkileri gösterilmiştir. Aynı zamanda hastanın CPAP tedavisine optimal uyumunun sağlanmasında; eğitimi, hastanın nesnel (objektif) uyum takibini, tedaviye bağlı oluşabilecek olumsuzluklara karşı erken müdahaleleri, telefon aracılığıyla ve klinik takiple verilecek destekleri içeren sistematik bir yaklaşımın önemli olduğunu bildiren araştırmalar da bulunmaktadır (1,11-14).

Sonuç olarak CPAP tedavisi önerilen ağır OUAS’lı olguların sağaltımında; hastanın psikolojik durumunun değerlendirilmesinin yanında hastalıkla ilgili farkındalığının sağlanması ve tedaviye uyumu teşvik edici olumlu destekte bulunulmasının etkinliği gösterilmiştir. Daha geniş hasta popülasyonlarını içeren, planlanmış belirli zaman aralıklarında rutin hasta eğitimlerinin düzenlendiği ve hasta geribildirimlerinin alındığı kapsamlı araştırmalara ihtiyaç vardır.

References

2024 ©️ Galenos Publishing House