Giris ve Amaç:
Obstrüktif uyku apne sendromlu (OUAS) hastalarda pozitif hava yolu basinci (PAP) tedavisi en etkili tedavi seçenegidir. Tedavinin etkinligi hasta uyumu ile dogrudan iliskilidir. Tedavi uyumunu etkileyen faktörler etnik, sosyokültürel ve yöresel farkliliklar gösterebilmektedir. Bu çalismada, hasta gözüyle PAP uyumu ile iliskili faktörlerin belirlenmesi amaçlanmistir. Yöntem: Adana’da Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafindan PAP cihazi saglanan ve en az 1 yildir PAP tedavisi alan tüm OUAS’li hastalar mektupla merkezimize davet edildi. PAP uyumu objektif olarak, cihazin sayacinin kaydettigi toplam kullanma süresinin tedavi baslangicindan sonra geçen gün sayisina bölünerek belirlendi. PAP uyumuna göre, tedaviye uyumlu (grup I), kullanma süresi yetersiz ( grup II) ve tedaviyi birakanlar (Grup III) olmak üzere hastalar üç gruba ayrildi. Uyum düzeyleri farkli olan hastalarin tedavi hakkindaki görüsleri sorgulandi. Uyumsuz hastalarin, neden tedaviyi yeterince uygulamadiklari veya neden sonlandirdiklari soruldu.
Bulgular:
Çalismaya alinan 738 hastanin %74,3’ü erkek olup, yas ortalamasi 54±10 yil ve ortalama apne hipopne indeksi 49,1±24,9/saat bulundu. Hasta gruplarinin özellikleri tablo 1’ de özetlenmistir. Grup I’deki hastalarin, % 53’ü PAP olmadan uyuyamadigini ve % 31,4’ü yarar gördükleri için tedaviye devam ettigi belirlendi (Tablo 2). Tedaviye uyumsuz hastalarin % 29,4’ ü kismen, % 54,1’i ise tam olarak tedaviden yarar gördüklerini ifade etmistir. Grup II’deki hastalarin daha çok tedavi yan etkileri, hatali bilgilendirme, çalisama kosullari ve uygulama zorluklari nedeniyle tedaviyi aksattiklari (Tablo 3) ve Grup III’teki hastalarin ise, tedavi yan etkileri, uygulama zorluklari, basinca karsi soluyamama, psikolojik olarak kabullenememe veya yarar görmediklerini düsündükleri için tedaviyi sonlandirdiklari (Tablo 4) saptandi.
Sonuç:
Adana’ da OUAS’lu hastalarin yaridan fazlasi, subjektif olarak PAP tedavisinden yarar gördükleri halde, tedaviyi yeterince kullanmadiklari veya biraktiklari saptanmistir. Bulgular hastalarin tedavi hakkinda, daha çok bilgi ve egitime ihtiyaçlari oldugunu göstermektedir. Özellikle tedavinin erken döneminde, hastalar yakindan izlenmesi ve karsilastiklari sorunlarin etkin bir sekilde giderilmesi gerekmektedir.